
Gece çökerken çocuk çığlıklarının yankılandığı eski mahalleleri özlüyor musun? O sokakların değişmeyen neşesi olan Ay Dede oyunu unutulmadı. Bu geleneksel Türk çocuk oyunu, yıllardır ellerde, avlularda, apartman girişlerinde hala yaşıyor. Şehirde teknolojiye rağmen, Eskişehir’in parklarında bile kulağına Ay Dede oynayan çocukların kahkahası gelir. Kimi zaman bir harabe duvar dibinde, bazen cami avlusunda... Aslında oyun bu kadar basit kurallı başka bir eğlence yok. Büyüklerin bile bazen ellerini kaşıyarak hatırladığı, çocukları tek bir an bile sıkmayan bir oyundan bahsediyoruz. "Ay Dede oyunu elle nasıl oynanır?" sorusu, çocukların olduğu her mahallede en az bir kere sorulmuştur. Çünkü hem anında oynanabiliyor hem de herkesin katılımına açık. Haydi, şimdi çocukluğun o eğlenceli köşesine dönelim ve Ay Dede’nin sırrını çözelim.
Ay Dede Oyununun Kökeni ve Kültürel Yeri
Ay Dede oyununun kökeni, Anadolu'nun çok eski dönemlerine kadar uzanıyor. Eski Türk masallarında bile yer bulan bu oyunun, aslında çocuklar için güvenli bir eğlence olması amaçlanmış. Bilim insanlarına göre, el ile oynanan grup oyunları çocukların sosyal becerisini yükseltiyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma çocuk oyunlarının sosyal iletişim, liderlik ve strateji geliştirme kabiliyetlerine anında katkı sağladığını söylüyor. Ama yalnızca kuru kuruya bir oyun demek haksızlık olur, Ay Dede Şükran Günü’nü andıran, çocukların sokaklarda kardeş gibi oynadığı bir toplu eğlenceye dönüşüyor. Anadolu’da nesilden nesile aktarılan bu oyun “Ay dede gözünü kapa, elimi bul bak” tekerlemesiyle başlıyor ve küçük hikâyelerin içine yerleşiyor. Türkiye’nin pek çok yerinde değişik isimlerle ve varyasyonlarla oynanıyor fakat temel amacı hiç değişmiyor: eğlenmek ve birlikte vakit geçirmek. Özellikle bahar aylarında Eskişehir'in Odunpazarı gibi eski semtlerinde hâlâ gençler kendi aralarında elleriyle Ay Dede oynuyor. Araştırmacılar oyunun dokusunun, kültürel aidiyet hissini de güçlendirdiği için, çocuklar arasında arkadaşlıkların temelini sağladığını söylüyor. Ayrıca geleneksel oyunların, dijital bağımlılığı azaltmada harika bir araç olduğu artık ciddi ciddi konuşuluyor. Hatta bazı okullarda bu oyun, ders aralarında eğlenceli bir etkinlik olarak yeniden hayat bulmuş durumda.
Ay Dede Oyununun Temel Kuralları ve Malzemeleri
Ay Dede oyununun en büyük avantajı, hiçbir ekstra malzemeye ihtiyacın olmaması! Bu oyunu oynayabilmek için kalem, kâğıt, para veya top gerekmiyor; sadece birkaç arkadaş ve ellerin yeterli. Her yaşta çocuğun kolayca katılabildiği bir oyun. Oyunda genellikle üç veya daha fazla kişi yer alıyor ama daha kalabalık gruplar işi daha keyifli hale getiriyor. Temel amaç, ellerle yapılan bir hareketi diğer çocuklardan saklamak ve yakalanmamak. Yani oyun aslında tamamen zekâ, çeviklik ve dikkat gerektiriyor. Başlangıç için yere halkalar çizilebilir ya da çizgilerle sınır belirlenir ama bu zorunlu değil. Geleneksel kurallar şöyle: Bir oyuncu ‘Ay dede’ seçilir ve gözleri bağlanır ya da gözlerini kapatır. Diğer çocuklar arasında, ellerini arkasında tutulan bir nesne de kullanılabilir ama asıl amaç, kendi ellerini ya da bir taş gibi ufak şeyi kaybettirmektir. Oyuncular yerlerini sessizce değiştirir. Tepki vermemek ve ipucu vermemek, diğerlerinin işini kolaylaştırır. Ay dede’yse herkesin sırtını ve ellerini yoklayarak, “Elim nerde?” veya benzeri bir ritüel soruyla kendi nesnesini ya da gizli elin kime ait olduğunu bulmalı. Bulunca roller değişir ve oyuna yeni biri ‘Ay dede’ olarak devam eder. Asla sıkıcı bir mantığı yok; her turda heyecan yeniden başlıyor.

Ay Dede Oyununu Elle Oynamanın Pratik Yolları
Ay Dede oyununu ellerle oynamak, beceri ve taktik istiyor. Genellikle en çok dikkat çeken ve heyecan katan tarafı, ‘el saklama’ taktiği. Oyunu oynarken el çabukluğu, arkadaşlarını iyi tanıma ve gözlem kabiliyeti çok işe yarıyor. Oyun başlarken ‘Ay dede’ olacak kişi seçildikten sonra, diğerleri sessizce ellerini arkada saklıyor. Eğer bir nesneyle oynanıyorsa, önceden anlaşılmış küçük bir taş ya da düğme saklanabiliyor; ama çoğu kişi elle, yani tamamen çıplak elimizle oynamayı tercih ediyor. Burada eğer arkadaş grubunun sesi yüksekse, arada küçük şifreleşmeler, sessiz işaretler yapılabiliyor. Eğlenceli yanı, bir anda herkesin hızlıca yer değiştirmesi veya anlık hamlelerle elini göstermemeye çalışması. Kimileri işi iyice şakaya vurup, omuz üstünden bakmadan doğru tahmini yapmaya çalışıyor. Özellikle el hareketlerini hızlıca değiştirip gizlemek, yeni başlayanlar için biraz zor gelebilir. İşte basit öneriler: Ellerinizi saklarken vücudunuza yapıştırın, boynunuzun arkasından sakince sağa ya da sola kaydırın ve ‘Ay dede’ gözünü açınca asla bakışlarınızla ipucu vermeyin. Haliyle, kazanan her defa daha iyi gizlenen ve ‘Ay dede’ye yakalanmayan biri oluyor. En çok da pratikle hız kazanılıyor. El hareketlerinizde spontane olmayın, planlı davranın ve bazen arkadaşlarınıza blöf yapın. Kimi ise, oyunda elementlerin (dış etkenlerin) avantajını kullanıyor: Ceket cebine, uzun saçların arasına ya da kolun dirseğine el gizlenebiliyor. Herkesin bedeni farklı, avantajınızı bilin!
Anadolu’da Ay Dede Nasıl Oynanıyor? Bölgesel Farklılıklar
Ne garip; Ay Dede oyununun bile farklı köylerde farklı oynanışları var. Anadolu’da bazı kasabalarda bu oyunun adı ‘Ay Ay’, kimisinde ‘Ay Dede Yakala’ diye geçiyor. Eskişehir’in kenar mahallelerinde oynanan versiyonda, sabır ve gözlem daha ön planda. İç Anadolu ve Ege’de çocuklar, ellerinin arasına ufak taş yerleştirerek farklı bir heyecan katıyorlar. Doğu Anadolu’da ise oyunda mırıldanılan tekerlemeler çok daha uzun. ‘Ay Dede elime gelme, sakın beni görme’ gibi sözcükler oyunun başında hep söyleniyor. Mesela bazı yerlerde oyuncular yere çember çiziyor, herkes çemberin dışında elini saklıyor ve ‘Ay dede’ olan her birinin elini tek tek elleyerek nesnenin kimde olduğunu bulmaya çalışıyor. Marmara’da ise genelde elleri önde saklamak veya yalnızca avuç içinde bir şey gizlemek kural olarak benimseniyor. Gerçekten de bu yerel farklar oyunun heyecanını daha çok arttırıyor. Hatta kimi köylerde ebe, yani ‘Ay dede’ seçme kısmı için de tekerlemeler var; tüm grup bir ritim tutuyor ve kime sıra gelirse o ebe oluyor. Her bölge kendi küçük şakalarını, gizli hareketlerini oyuna katıyor. Eğer yeni bölgelerden arkadaşlarınla oynayacaksan, onların yöntemiyle bir tur dene. Oyun hem evrensel, hem de mahalleye özel bir samimiyet taşıyor.

Daha Eğlenceli Bir Ay Dede İçin Püf Noktaları ve Modern Yorumlar
Ay Dede oyununu sıradan bir eğlenceden daha fazlasına çevirmek tamamen senin elinde. En büyük önerim: Kurallarda esneyin ve yaratıcılığınızı konuşturun. Mesela, klasik oynanıştan sıkıldıysan, oyuna yeni görevler veya küçük cezalar ekleyebilirsin. Saklanan el bulunamazsa, ‘Ay dede’ye küçük bir şarkı söyletmek ya da komik bir taklit yaptırmak işin tadını arttırır. Modern şehir hayatında artık çimlerde ya da oyun bahçelerinde, farklı yaş gruplarının da bir arada oynayabileceği bir format geliştirebilirsin. Yeni nesil çocuklar sosyal medya dışında başka eğlencelere açık. Akıllı saatle süre tutma, kendi melodinle özel bir tekerleme yazma gibi yeniliklere açık ol. Deneyimli oyuncular, oyunun başında gruba ısınma turu yaptırıyor; böylece herkes elini yeni bir şekilde gizlemeye antrenman kazanıyor. Bir de ipucu: Eğer küçük yaş grubuyla oynuyorsan, herkesin tek tek elini göstereceği kuralı koymak işi kolaylaştırır. Daha büyük yaş veya gençlerdeyse, elinizin gerçek mi sahte mi olduğunu anlamak için kısa blöfler ve senaryolar kullanılabilir. Geceleri balkon altında veya yazlıkta toplandıysan, oyunu karanlık avantajına çevir ve daha gizemli hale getir. Bazı aileler oyunu nesiller boyunca akşam sohbetlerine ekler, büyükten küçüğe herkes katılır. Daha nostaljik ve anlamlı bir hatıra için, Ay Dede oyununu birlikte fotoğraflayabilir, hatta mini bir turnuva düzenleyebilirsiniz. Yeter ki sıkılmayın, her yeni turda yeni bir kural veya mizansen ekleyin. Kendi Ay Dede oyununu tasarlamak serbest; sonunda eğlendiysen oyun, tam amacına ulaşmış demektir.
Bir yorum Yaz
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar *